Tanrı'nın Kamçısı Atilla



   Hunların büyük hanı, "cesur kavimlerin efendisi" Atilla'nın hayatı 453 yılında sona erer.  Avrupa'n ın tarihine yön veren Atilla' nın ani ölümü Avrupalı kavimlerce şaşkınlıkla karşılanır. Hatta Bizanslılar,  Atilla' nın ölümüne inanmazlar ve bunun bir komplo olduğunu düşünürler. Atilla'nın ölmesinden kısa süre sonra kurduğu devlet yıkılır.  Buna rağmen  Atilla'n ın Avrupalılar üzerindeki  etkisi günümüze kadar devam eder. Öyle ki Avrupalı kavimler tarafından Atilla ve Hunlar hakkında ülkelere göre değişiklik gösteren efsaneler oluşturulur. Hristiyanlar, günahlarından dolayı Tanrı' nın kendilerini cezalandırmak maksadıyla, Atilla'y ı gönderdiğini düşünürler ve Ona "Tanrı' nın Kamçısı" unvanını verirler. Gor-Longobard efsanelerinde Atilla, savaşmaktan hoşlanan, yumuşak huylu ve keskin zekalı bir hükümdardı. Fransa' da söylenen menkıbelerde Atilla, genellikle çok kan dökücü ve merhametsizdir. Paris halkı Atilla' dan korktuğu için daha emin bir yere sığınmayı düşünür. Efsaneler halk düşüncesini yansıtmakla beraber tarihi içerik bakımından zayıftır.


   Buna karşılık Germen efsanelerinde Atilla, çok büyük ve iyilik sever bir hükümdardı. Atilla' nın sarayında birçok Germen hükümdarı yaşar. Nibelungen Destanı, Hun-Germen mücadelelerinden meydana gelir. Bu hikayelerde Atilla, Eztel adında büyük oteriteye sahip, barışsever ve yalnız asilere karşı kılıç kullanan asil ruhlu bir hükümdardır.

   Macarlar da bilinen ilk liderleri Arpad'ın kökenini Atilla ile ilişkilendirerek soylarını Hunlara dayandırırlar. Macarlar arasında yayılmış efsaneye göre iki kardeş Azak Denizi kıyısındaki ovalarda avlanırken karşılaştıkları Alan hükümdarının kızları ile evlenirler ve bu evlilikten Hunlar ve Macarlar türer. Macarlar, Atilla' yı ve Hunları daima sevgi ve büyük ilgi ile anarlar. Bunun temelinde, Macarların doğulu oluşu ve Türk karakteri taşıyan bir kavim olmaları yatar.  

Yorumlar