Osmanlı' da İfade Dili




     Eskiden insanlar aşklarını; eşyalar, çiçekler, yiyecekler, hasılı çevrelerinde bulunan varlıklarla yaşar, onlara yeni manalar yükler ve meramlarını onlar sayesinde anlatırlardı. 

     Evlenme çağına gelen genç kızların işlediği karanfil işlemeli çevrelerin ve bu çevrelere sarılarak gönderilen karanfillerin sayılarına göre anlamları vardı. Mesela, aşıkın sevdiğine bir tane karanfil göndermesi, " olalım seninle bir " demekti. Beş karanfil ise, " olayım sana eş " demeye gelirdi. Eğer aşık buluşmalarının güç olduğunu anlatmak isterse, üç karanfil gönderir ve bu mektubu alan kimse bunun  " buluşmamız oldu güç " demek anlamına geldiğini bilirdi. Bazen aşık, çaresizliğini gönderdiği yedi karanfille anlatırdı ki bu da " aşkın yedi beni " demekti. Güllü çorap giymenin evlenme çağına gelindiğini ifade ettiği gibi, Sapanca civarındaki evlerin caddeye bakan cephesinde saksılar içerisinde açılmış çiçek bulundurmanın " burada evlendirilecek kızımız var " anlamına geldiğini herkes bilirdi. eğer kızın talibi çıkar ve iş kesinleşirse saksılar bahçe tarafındaki pencerelere taşınırdı.

     Bu yazısız mektuplar evlendikten sonra da devam ederdi. Akşam evine döne koca, hanımının başında şeker oyası görürse, onun şeker istediğini bilir; birbirine sırtını dönmüş dil şeklinde bir oya ile karşılaşırsa hanımının eltisine küstüğünü anlardı. Kaynanası ile kavga etmiş gelin, edebinden dolayı onun önünde konuşmaz, mezar taşı şeklindeki oyayı başına geçirir ve çektiği sıkıntıyı anlatırdı ki, bu oya da " kaynana öl de kurtulayım " anlamına gelirdi.

     Muhabbetnamede kullanılan varlıklar yalnız çiçek, eşya veya işmar dili değildi. İkram edilen ya da yol kenarına konulan yemeklerinde birer anlamı vardı. Bakla: " Al beni sinende sakla! " , Biber: " Bize yok mu bşr haber ? " , Börülce: " Efendim keyfin nice ? " , Ekmek: " Murada ermek! " , Enginar: " Gönül otoğı kurmuş/Efendisiyle cengi var! " , Kereviz: " Ele geçse yar/Biz murada ereriz! " , Maydanoz: " Tenhamıdır odanız ? " , Pirinç: " SAbah kahvesini bizde iç! " , Yoğurt: " Gönlünü benden soğut! " anlamına gelirdi. 

Yorumlar