Padişahların Kabiliyetleri ve Sanatları

     İkinci Bayezid, iyi bir hattattı.

     İkinci Sultan Selim, kitap okunurken satırları takip etmek için kullanılan altın hilal imal ederdi. Hatta bunların kuyruk taraflarına kıymetli taşları yerleştirmek hususunda bir kuyumcu kadar maharet gösterirdi.

     III. Mehmet, güzel kaşık yapardı. Bunların arasında, sapları inci, yakut, zümrüt ve hatta mercan işlemelileri de vardı.

     I. Ahmet, Çerkes kamçıları işlemekte pek mahir idi ve bu kırbaçları, teveccühüne mazhar olan zevata hediye ederdi.

     II. Osman, saraçlığa heves etmişti. Bindiği atların eğerlerini ekseriya kendisi imal ederdi.

     III. Ahmet, daha küçük yaşından itibaren kadın işlerine merak etmişti. Hatta, padişah olduktan sonra bile sık sık Üsküdar' daki Fatma Sultan Sarayı' na gider, Marmara' nın engin ufuklarına nazır bir divanhanede, kadınların ortasına oturarak gergef işlerdi.

     Sultan III. Selim, mahir bir silahçı idi. Çok mükemmel kaval tüfekleri yapardı. Bunların göz ve arpacıkları o kadar ince hesaplarla yapılmıştı ki, atılan kurşunlar hedefini şaşmazdı. Yine III. Selim, mükemmel tanbur çalardı. III. Selim' in klasik Türk musikisi eserleri arasında yer alan besteleri hala unutulmamıştır. 

     II. Mahmut, sedef işlemeciliğine mersk etmişti. Hatta bunu layıkıyla öğrenmek için Şam' dan, Hamdan usta isminde bir sanatkar getirtmişti. Yine II. Mahmud' un davudi sesiyle okuduğu besteler büyük bir zevk ve lezzetle dinlenirdi.

     Sultan Aziz, Türk pehlivanları tarihinde oldukça nam almış bir pehlivandı. Zamanın baş pehlivanları aradında, güreşmediği hiçbir pehlivan kalmamıştı. Böyle olmakla beraber yüksek musikişinastı. Pürüzsüz bir surette ney çalardı.

     Abdülmecid' in oğlu V. Murad' da musikiye heves etmişti. Evvela babasının gözdelerinden Feleksu isminde bir kadından piyano öğrenmiş ve sonra İtalyan hocalardan aldığı derslerle piyanosunu bir hayli ilerletmişti.

     II. Sultan Hamid, biraderi V. Murad gibi şekilde piyano çalardı. Padişah olduğu zaman İtalyan musiki üstatlarından Danizetti' ye kendi marşını yaptırmıştı. Sultan Hamid' in asıl büyük mahareti doğramacılık ve marangozluğunda idi. O, bu sanata bir iş için saraya çağırılan Avusturyalı bir sanatkarın teşvikiyle heves etmişti.