Türk Tarihinin Yazılı Tanıkları


     Türk dilinin ve tarihinin en eski yazılı örnekleri Kök Türk alfabesi ile yazılmış olan yazıtlardır. En önemlileri Orhun Irmağı vadisindeki Orhun Yazıtları ( Kök Türk kitabeleri ) ile Talas ve Yenisey bölgesindeki Yenisey Yazıtları' dır. Danimarkalı Wilhelm Thomsen ( Vilhelm Tomsen ) tarafından 1893' de okunan Orhun yazıtları, Tonyukuk  ( 725 ), Kül Tigin  ( 732 ) ve Bilge Kağan ( 735 ) adına dikilmiştir.



     Bilge Kağan yazıtında Kök Türk Devleti' nin kuruluşu ve elli yıllık tutsaklık dönemi şöyle anlatılmaktadır: " Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insanoğlu kılınmış. İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutuvermiş, düzene sokuvermiş. Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için bey ve milleti karşılıklı çekiştirdiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Çin milletine beylik erkek evladını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. Türk beyleri Türk adını bıraktı. Çinli beyler Çin adını tutarak, Çin kağanına itaat etmiş. Elli yıl işi gücü vermiş... " Türk halk kitlesi şöyle demiş: " İlli millet idim, ilim şimdi hani. Kime illi kazanıyorum der imiş. Kağanlı millet idim, kağanım hani, ne kağana işi gücü veriyorum der imiş. Öğle diyip Çin kağanına düşman olmuş. Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip edemeyeceğinden yine tabi olmuş. "

     Bilge Kağan, Kül Tigin anıtında da Çin politikası hakkındaki görüşlerini belirtmektedir: " Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış. Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Türk, Oğuz beyleri, millet işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilir ? "




     Tanrı buyurduğu için kendim devletli olduğum üçün, kağan oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa, bu sözümde yalan var mı ? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burada vurdum. Dört taraf hep düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış. Başlıya baş eğdirmişç dizliye diz çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına kadar, batıda Demir Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında vefat etmiş.

     Tonyukuk da kendi adıyla anılan yazıtında, II. Kök Türk Devleti' nin kuruluş dönemini özetlemektedir: " Kapgan Kağan oturdu. Gece uyumadı, gündüz oturmadı. Kızıl kanımı döktürerek, kara terimi koşturarak işi, gücü verdim hep. Uzun keşif kolunu yine gönderdim hep. Siperi, nöbet yerini büyüttüm hep. Geri dönen düşmanı getirdim. Kağanımla ordu gönderdim. Tanrı korusun, bu Türk milleti arasında silahlı düşmanı koşturmadım. Damgalı atı koşturmadım. İlteriş Kağan kazanmasa ve ben kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığım için, ve kendim kazandığım için il de il oldu, millet de millet oldu. "

Yorumlar