Padişahlar Niçin Hacca Gitmediler ?



     Osmanlı padişahlarının neden hacca gitmemiş olduğu hep merak edilmiştir. Bu soruya birbirini tamamlayıcı birkaç cevap verilmiştir. Bunlardan ilki, Osmanlı Devleti' nin yönetim biçiminin temelini oluşturan merkezi sistemdir. Bütün ülkenin yönetim merkezi olan payitahttan padişahın çok uzun bir müddet için " gaybubeti " yani ayrı kalması beraberinde pek çok sakıncalar getirebilir, anarşi unsurlarının harekete geçmesine fırsat verebilirdi. İmparatorluğun dört bir yanındaki ciddi tehtitler de daima harekete hazır vaziyette bulunmasını gerektiriyordu. Padişahın, aylar sürecek bir hac yolculuğuna çıkması bu bakımdan da kabul edilebilir bir durum değildi. Bu nedenle padişahlar devletin, dolayısıyla İslam toplumunun selameti bakımından hacca gitmemişlerdir. 


     Osmanlı hanedanından hacca gittiğini bildiğimiz iki erkek üye vardır. II. Osman ( Genç Osman ) ve Cem Sultan. Genç Osman' ın 1622' de çıkmak istediği hac yolculuğu yeniçerilerden büyük tepki görmüş ve katledilmesine yol açmıştı. Ancak hemen belirtmek gerek ki II. Osman gerçekten hacı olmak için değil yeniçerilere karşı kuvvet toplamak amacıyla bu yolculuğa çıkmak istemiştir. Padişahların hacca gitmemeleriyle ilgili olarak gösterilen diğer bir neden de devlet hazinesine getirceği yükle ilgilidir. Çok uzun sürmesinin yanında bir padişahın hac yolculuğuna yalnız çıkması da düşünülemezdi.  Başta güvenlik olmak üzere pek çok gerekçeden dolayı bir padişah neredeyse tam bir ordu ile bu yolculuğa çıkabilirdi. Bu da devletin hazinesinden çok büyük bir harcama demekti. Hiçbir padişahın din adına bile olsa şahsı için devlete böyle bir harcama yaptırması kabul edilmemiştir.

     Ulema da padişahların hacca gitmelerinin gerekli olmadığını, onların asli görevlerinin adaleti sağlamak olduğunu belirtmişti.

     II. Bayezid' in de oğlu Korkut' u hacca yolladığını biliyoruz ancak şehzade Mısır' dan geri dönmüştü. 

     Osmanlı padişahları hacca gitmemişlerse de Mekke ve Medine' ye " Sürre Alayı " vasıtasıyla pek çok değerli hediyeler yolladılar; Kabe' nin imarı için çalıştılar. Sürre alaylarının asıl işlevi, hacıların ve kafilelerin yol boyunca emniyetini sağlamaktı. Her yıl padişahı temsilen bir kişi hacca gönderilirdi. Padişahların saçlarıda hacca götürülür, gümüş bir leğende yıkandıktan sonra özel bir çekmeceyle surre alayına teslim edilir ve Hz. Muhammed' in mezarı yakınlarına gömülürdü. 

Yorumlar