Destanlardaki Tiplerin Kısa Tanımı




     Destanlarda tipler olumlu şekillerle karşımıza çıkar. Destanda adı geçen yiğitler müşterek olarak alımlı, boylu boslu, geniş omuzlu, güçlü ve soylu kişilerdir. Mamafih yiğitlik, yüreklilik, acarlık ve akıllılık önemli meziyetleriydi. Destanda geçen tipleri şu şekilde sınıflandırabiliriz.

     A. Alp Tipi

     Alp, yiğit, cesur ve zorlu anlamlarına geldiği gibi bir sıfat bir unvan olarak ta kullanılırdı. Destanlarda Alp' in özelliklerine değinecek olursak; devleri yenme, akıllılık, yabani hayvanlarla savaşım ve onları alt etme, hayvanlarla konuşma, mistik güç, fiziki özellikler (güzellik, çok tüylülük, alnındaki güç simgesi olan mavi ışık, boylu boslu oluşu, sesinin gürlüğü, aslan pençeli eller, iri yapılılık vs.) büyük bir orduya kafa tutma ve ardından gelen başarı gibi özelliklerden mütevellit on iki ayda dünyaya gelme, annesinden bir kez süt emmesi ardından şarap istemesi ve çiğ et yemesi, doğar doğmaz konuşması, doğduğunda bedeninin bir yerinde bir işaret olması gibi özelliklerle donatılmıştır.

     Oğuz Kağan' ın bedeni de tüylerle kaplıydı. Bununla beraber doğar doğmaz konuşmuş, bir kez annesinden süt emmiş ve bir daha emmeyerek şarap içmiş ve çiğ et yemiştir.

     Alp, destanlarda ana kahramandır, bütün olaylar onun etrafında gelişirdi. Bu anlamda Alp' siz bir destan düşünülemez; çünkü destanı destan yapan Alp' in göstermiş olduğu kahramanlıklardır. İşte alp, bu derece destana yön verirdi. Alp' in yanında 40 askeri ve bir de akıl danıştığı ki bu kişiler umumiyetle ermiş bilge insanlardı. Mamafih Alp' in her zaman yanında ve onu destekleyen eşi de destanlarda işlene gelmiştir.

     İslamiyet' in kabulünden sonra bu tip yerini "alperen" e bırakmıştır. Türk destanlarında, dünyaya egemen olma ve diğer milletleri hakimiyet altına almak umdesi güdülürdü. İslamiyet' i kabul edip yerleşik hayata geçildikten sonra dünyaya egemen olma ülküsünden ziyade İslamiyet' i tüm dünyaya yaymak düşüncesi egemen olmuştur.

     B. Gazi (Alperen) Tipi

     Alp, İslamiyet' ten sonra yerini alperene bırakmış dini öğretiler de bu tipe eklenerek dünyaya egemen olarak İslamiyet' i yayma umdesi güdülmüştür. Alpte görülen fiziksel özellikler alperende de söz konusudur. Aradaki tek fark İslami motiflerin de destana girmiş olmasıdır. Battal Gazi Destanında bu tipin en idealine rastlıyoruz. Battal Gazi Destanında maddi ve manevi güç birleşiyordu. İslamiyet' in de etkisiyle bu destanlara "şehitlik" ve "gazilik" mefhumları da giriyordu. Savaşta ölen kişinin şehit olacağına ve doğrudan cennete gideceğine inanılırdı. Savaşta başarı sağlayana da "gazi" deniliyordu. Şehitlik olsun gazilik olsun, ikisi de gurur sebebiydi. Bu yüzden alperenin yanındaki askerler korkusuzca ve büyük bir vecd ile gazalara katılıyorlardı.

     C. Bilge Tipi

     Bunlar iyi kalpli, tecrübeli, vezir veya danışman özelliğine sahip kişilerdir. Çoğu kez ülkenin yönetimi hakkında hakana öğütler verirlerdi.

     Uğurlu rüyalar görerek ülkenin geleceği hakkında yorumlar yaparlardı. Bu rüyalar geleceği bildirir niteliktedir. Oğuz Kağan destanında bu özelliklere sahip Uluğ Türk' ü görüyoruz. Bilineceği üzere Oğuz Kağan destanında İdil ırmağı geçilemiyordu, Uluğ Türk ağaçtan bir sal yapmalarını sağlayarak bu problemi ortadan kaldırmıştı. Keza Ergenekon destanında da bir demir ustası demir dağın eritilmesinde bilgeliğinin ve hünerini ortaya koyuyordu.

     Bilge tipi motif olarak pirdir. Türk destanlarında bilgelik ve alplik adeta iç içedir. Yine destanlarda ülkenin yok edilmesi bilgisizliğine bağlanırdı. Bu yüzden kağanlar yanlarında bilge vezirler bulunduruyorlardı ve verilecek kararlarda onlardan da yardım alınıyordu.

     Battal Gazi destanında da Battal' ı oldukça bilgili olarak görüyoruz. Battal' ın 4 kitabı okuduğu ve bunlardan yorumlar yaptığı destanlarda anlatılır.

     D. Kadın Tipi

     Kadının analık görevi, Türkler arasında kadına büyük değer sağlamış destanlar onu ilahi bir varlık, bir dişi Tanrı gibi telakki etmişlerdir. Göktürklerin yeniden bir millet haline gelmelerinde anne kurdun görevini destanlardan biliyoruz. Uygurlar, hakanlarının ilahi güzellikteki kızlarını Tanrı Kurda saklamaları, keza Mani dinini kabul eden Bögü Kağan' ın rüyasına giren bir kadındır. Destanlarda Türk kadını ata biner, silah kuşanır icmalen bir erkek kadar güçlüdür. Hatta kimi destanlarda kadın, kendini alt etmeyen erkekle evlenmiyordu.

     Yaratılış destanında Ak-Ana Tanrı' ya insanları ve dünyayı yaratması için "Yarat" diye fısıldamasıyla Tanrı' ya fikir ilham etmiştir. Oğuz Kağan' ın annesi Ay Kağan da kutsal bir kadındır. Oğuz Kağan' ın ilk eşi ışıktan, ikincisi ağaçtan peyda olmuştu. Bu kadınların güzelliği de ayrı bir unsur niteliği taşırdı. Kutup yıldızı gibi güzel, ırmak dalgalı saçları, inci gibi dişleri, ince belli, servi boylu, al yanaklı, kalem kaşlı, gülünce göğün gülmesi, ağlayınca da göğün ağlaması gibi özelliklerle destanlarda zengin bir şekilde geçer. Kadının yeri, İslam sonrası destanlarda salt güzellik ve aşk unsuru olarak yer alır. Halbuki İslam öncesi Türk destanlarında kadının önemli görevlerde yer aldığını biliyoruz. Muhtelif kaynaklar, Oğuz boylarında Türk kadınlarının beylik yaptıklarını kaydederler. Hülasa, kadının sosyal hayatta önemli bir yeri vardı.

Yorumlar