Esnaf ve sanatkarların, meslekleri ile ilgili hususları düzenleyen ve 1630 yılından önceye ait olduğu sanılan bir belgede (tüzükte), esnaf ve sanatkarlara şu uyarılar yapılmıştı:
"Fırıncıların ekmekleri, pidecilerin pideleri, çörekçilerin çöreği kontrol edip, çiğ, siyah, ekşi, eksik olmamasına dikkat edilmelidir. Kasaplar koyunu keçiden ve erkeği dişiden ayırıp, bunları birbirine karıştırmamalıdır. Semizini saklayıp zayıfını kesmemelidir. Uydurma mazeretle her zaman et bulundurmayan kasabı, hakkından gelinerek ta et bulunduruncaya kadar hapiste tutmalıdırlar. Aşçıların pişirdikleri yemekler çiğ ve tuzlu olmamalıdır. Kaseleri temiz, kazanları kalaylı ve çanakları yeni ve sırlı ve önlükleri temiz olmalıdır. Aksine hareket ederlerse, haklarından gelinmelidir. İşkembeciler, sattıkları işkembenin temizliğine dikkat etmeli, temiz su ile kuvvetli ateşte pişirmelidirler. İşkembenin sarımsak ve sirkesi yerinde olmalı, konacak kaseleri ve önlükleri temiz olmalıdır. Lokma tatlısı pişirenlerin hamuru çiğ olmamalı, tatlısı ağdalı olmalıdır. Bakkallar yaş ve kuru yemişleri yüzde on karla satmalıdırlar. Terazi kefelerinin iki tarafı beraber olup, okkalarının dahi birbirinden farkı olmamalıdır. Gelen eşyayı pazar yerinden başka yerde ve taşrada karşılayıp alanlar men edilip, cezalandırılmalıdırlar. Mahalle arasına arpa ve buğday satanların hakkından gelinmelidir. Turşucular eksik satmayıp, çürümüşleri karıştırmamalıdırlar. Terziler, sık dikmelidirler ve vadelerinde yetiştirmelidirler. Çok iş alıp vadelerini geciktirmemelidirler. Aksi halde cezalandırılmalıdır. Hamamcılar da hamamlarını temiz tutup suyunu ve hamamı sıcak tutmalıdırlar. Berberlerde ustura, havlu ve peçetelerini temiz tutmalıdırlar. Ölçüde tartı aleti kullananlar, damgasız alet kullanmamalıdırlar. Meşru ve makul ölçüleri tecavüz edenler cezalandırılmalıdırlar.
Yorumlar
Yorum Gönder