Sultan Alparslan

   


     Türk tarihinin büyük sultanlarından olan Alp Arslan, enerjisi, disipini, yiğitliği ve adaletiyle öne çıkmıştı. En büyük yenilgiyi Alp Arslan' dan gördükleri hâlde Bizanslı ve Avrupalı tarihçiler de onun yüksek insanlık özelliklerini övmekte ve kendisine " Adil " unvanını vermektedirler.

     Selçuklu hükümdarı Alp Arslan, İslam adaletini dünyada yaygınlaştırmayı görev olarak kabul ediyordu. O, iktidar gücünün çekiciliğine kapılıp büyüklenmekten çekinirdi. Sultan Alp Arslan hükümdarlığın kendisine ilahi emirler doğrultusunda adalet, iman, insaniyet ve iyilikseverlik duygularıyla idare etmek için Allah tarafından verilmiş olduğunu düşünüyordu. Alp Arslan tüm zafer ve başarılarının kendisinin olmayıp Allah' ın eseri olduğuna inanıyor ve zafer anında yenilen hükümdara dostça davranmanın önemini biliyordu. 

     Bir kale komutanı tarafından öldürücü bir şekilde yaralandığında ağzından çıkan son sözler şunlar oldu:

     " Gençliğimde bana, Rabb' imin önünde daima alçak gönüllü olmam, gücüm nedeniyle böbürlenmemem, düşmanımı küçümsememem öğretilmişti. " Sonra da Merv' deki mezarına şu sözlerini kazımalarını emretti. " Alp Arslan' ın şanının göklere vardığını gören siz insanlar, onu toprağın altında gömülü görebilmeniz için Merv' e geliniz.

     Diogenes' in rakibi bu Müslüman Türk hükümdarı işte böylesine ahlaki karakter ve eğitime sahipti.

Yorumlar