Yıl 1503. Henüz Akdeniz bir "Türk Gölü" haline gelmiş değildir. Osmanlı tahtında Fatih' in oğlu Sultan II. Bayezid oturmaktadır. Sultan, 14 Aralık 1504 tarihinde Venediklilerle bir antlaşma imzaladı. Buna rağmen Venedikliler, yeminle imzaladıkları antlaşmayı hiçe sayarak, yün ve pamuk yüklü iki Osmanlı gemisini zaptedip Girit Adası' na göndermişlerdi. O günlerde Venedikliler iki yeniçeriyi de esir almışlardı. Birini satmışlar, diğerini de işkence ederek hapse atmışlardı. Üstelik, Venedik Doç' unun sarayında bir duvara Osmanlı Devleti aleyhinde bir de resim asmışlardı.
Bunları duyan II. Bayezid, Venedik Doç' una hemen bir Name-i Hümayun gönderdi: "Haber aldım ki, nihayet iki askerimi esir alıp satmış ve işkence etmişsin. Bu name-i hümayunumu sana getiren Turhan oğlu Ömer Bey' in yanındaki kulum Ali' ye, vakit geçirmeden, sattığın askerimi nerede ise bulup teslim edesin. İşkence edilene ise 150 bin gümüş akça tazminat ödeyip, kendisine veresin. Ve de sarayındaki bizim aleyhimizdeki "Ol tasviri" yerinden söküp yakasın ve küllerini bana verilmek üzere kendisine hemen teslim edesin. Yoksa bilesin ki, sonu senin için nice nasıl azablarla dolu olacağını tahmin edemeyeceğin bir sefer açarım ki, sefil-ü rezil olursun." Padişah, namesinin başına " Yedi iklim ve diğer bütün toprakların ve kürre-i arz' ın mutlak sahibi" sıfatını kullanmış, emri hemen yerine getirilmiş, esir bulunmuş, diğerine tazminat ödenmiş ve o resim yerinden sökülüp hepsi İstanbul' a gönderilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder